//=time() ?>
nisan alacakaranlığı içmişti bahçeler
ve
köpekler konuşuyordu boşluğun büyüsünde
üstümüz başımız hiç mavisi deniz
gülüyorduk başbaşa
felaketlerin sağnağında
🌿
rüzgâr taşısa da bizi ev'imize
bu yürüyüş hiç bitmeyecekti
bir bulutun göz yaşıydı hüzün
en güzel, en güzel sokak sensin
sakura (kiraz çiçeği) ağaçları; kiraz mevsimi tadında savuruyor yapraklarını yeryüzünün ve gökyüzünün kollarına... 🌸
seç köyünden ibrahim henüz 16'sındaydı mapus damına düştüğünde; babasının gönderdiği işe ıslık çala çala gitti o sabah! gelecek sabahları rutubetli duvarlar arasında karşılayacağını bilmeden; nereden bilsindi ibrahim, kandırıldılar!
...
#ibrahimbalaban 🎨
https://t.co/BThYt7r71g
ve elbette; 'edebiyatta feminizm' konulu yazıyı yazan kişinin, feminizmden ne anladığı, kendini nasıl bir feminist olarak ortaya koyduğu ve feminist eser/yazar kavramına nereden baktığı önemlidir!
hoş tutulsanız da aşağılansanız da
hiç bir şey sizi tatmin edemez;
sızlanırsınız baştan savılınca
hoş tutulunca da alay edersiniz;
...
"1651; manastırda kilise hiyerarşisine meydan okuyan #feminist rahibe #juana_inês doğdu"
🍃 🕊
https://t.co/PBTZCkfhLb